Dün FilmEkimi’nin son günüydü ve bir filmim kalmıştı. Aldım biletimi gittim taksime…İstiklal Caddesi’nin ortalarına geldiğimde elinde Türk ve Azerbaycan bayrakları ile “bağıran” 100-150 kişilik bir grup vardı. Tam olarak ne için bağırdıklarının kendilerinin de bilmediğini düşündüğüm bu grubun ellerindeki pankartlar ile Türkiye’de olan son olaylar ile ilgili olduğunu anlayabildiğim. Ama açıkcası  amaçlarını anlayamadım. Bir de öyle bir halleri vardı ki, böyle bu protesto işi sanki onlar için “boğazda pazar günü yürüyüşü”. Haa bazıları var,profesyonel çığırtkan…Haklarını yemeyelim şimdi…Ne olsa bağırırlar…

Bu grubun hemen arkasında 30 kişilik bir polis grubu çobanlık yapıyordu.Malum Taksim,birileri bağırınca polis olmalı…Bu polis grubunun arkasında da bir 30 kişilik Galatasaray taraftarı…Maç için gaza geliyorlar…Laylay lay….Rerere,rarara şeklinde…Sarılmışlar,zıplıyorlar falan filan…”Bağırıyorlar” en büyün cimbom diye…

Güldüm…İstanbul işte dedim…Bazı şeylerin bağırarak çözülmediğini anladığımızda, çözüm üretmeye başlayabileceğiz sanırım…